İnsanoğlunu yokluktan varlığa çıkaran, ona en güzel şekli veren, akıl nimetiyle donatan, kendisini, gönderdiği peygamber ve onlara verdiği kitaplar vasıtasıyla tanıtan, kişinin iradesini de hesaba katarak doğru yola ileten Allah, vefa gösterilmesi gerekenler arasında elbette en başta gelir. Allah’a vefasızlık eden kişinin bir başka varlığa vefalı davranması beklenemez.
Ancak insanın nefis ve şeytanla mücadelesinde yenik düşebileceğini bilen Allah, onu varlığa adım attığı ilk andan itibaren uyarmış, hak ve hakikate karşı vefasızlık yapmaması için ondan tekitli sözler almıştır. buna fıtri sözleşme demek mümkündür. Zira her insanın fıtratına yerleştirilmiş bir gerçektir.
Daha sonra görevlendiridiği peygamberleri aracılığıyla,verdikleri bu fıtrat sözünü unutan insanoğluna, sözlerini hatırlatmış, gereğini yapmaları için uyarmıştır. Nitekim Kur’an’da İsrailoğullarıyla ilgili şöyle bir örnek geçmektedir:
‘Ey İsrail oğulları. size verdiğim nimetimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü tutun ki, ben de size verdiğim sözü tutayım. Ve sadece benden korkun (Bakara 40)’.
İsrailoğullarının durması gereken sözlerin ne olabileceği konusunda üç temel görüş ileri sürülmüştür
▬ Birinci Görüş: Gereği yapılmak üzere verilen söz, ayırım yapılmadan Allah’ın bütün emir ve yasaklarına uymaktır. Buna mukabil Allah da onları bağışlar ve onlardan razı olarak cennetine koyar.
▬ İkinci Görüş: ‘Allah İsrailoğullarından söz almıştı. İçlerinden on iki başkan göndermiştik. Allah demişti ki: Ben sizinle beraberim ,eğer namaz kılar, zekatı verirseniz; elçilerine inanır, onlara yardım eder ve Allah’a güzel borç verirseniz, (Allah için yoksullara sadaka verirseniz, yahut ihtiyacı olanlara Allah için ödünç para verirseniz) elbette sizin günahlarınızı bağışlarım ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse, düz yolu sapıtmış olur (Maide 12)
▬ Üçüncü Görüş: Peygamber Efendimiz’in peygamber olarak gönderileceğine ve ona inanılması gerektiğine dair alınan sözdür. Nitekim daha önce gönderilen ilahi kitaplarda Peygamber Efendimiz’in nitelikleri anlatılmış ve kendisine uyulması gerektiği belirtilmiştir. Konu şu ayetlerde izah edilmektedir: İsrail oğullarının inanan kısmı anlatılırken şöyle denilmektedir:
‘Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları o Elçiye (Peygamber Efendimiz), o ümmi peygambere uyarlar (A’raf 157). Buna karşılık Allah onları kölelik ve esaretten kurtaracaktı.
Özel olarak İsrail oğullarından söz eden bu ayet, elbette bütün insanlığa hitap etmekte ve genel hüküm bildirmektedir.
İnsanın karakteristik vefasızlık, nifak ve nankörlük örneklerinden biri de şu ayetlerde dile getirilmiştir
‘Onlardan kimi de, Eğer Allah lütuf ve kereminden bize verirse elbette sadaka vereceğiz ve salih insanlardan olacağız diye Allah’a ant içtiler; fakat Allah kereminden onlara verince, onlar da cimrilik ettiler ve sözlerinden döndüler.
Zaten onlar dönek kişilerdir. Kendisine verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayı, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar Allah, onların kalplerine nifak (iki yüzlülük) sokmuştur. Allah’ın,onların sırlarını ve gizli konuşmalarını bildiğini ve gizli şeyleri çok iyi bilen olduğu hala anlamadılar mı? (Tevbe 75-78)
Kaynak: Akademi Araştırma Heyeti / Bir Müslümanın Yol Haritası / bkz: 674-676