Allah’a isyan üç şekilde olabilir:
1 ▬ Bir kimse Allah’a inanır, Allah’ın emirlerine ve Allah’ın hayatına karışma yetkisine inanır, Allah’ın kulu olduğunu kabul eder ama pratik hayatında Allah’ın emirlerini uygulamadığı gibi onların aksini yaparsa bu kişiye fasık denir.
2 ▬ Bir kimse Allah’a inanmaz, Allah’ın kendi hayatına karışacağını reddeder ve Allah’ın hayata karışma birimleri olan kitabı ve peygamberleriyle ilgilenmez ve böylece Allah ile irtibatını koparıp başka birilerine bağlanırsa bu kişi kafirdir.
3 ▬ Eğer kafir olup Allah’a isyan eden kişi, Allah’ı inkar eden kişi yani kafir olan kişi bir de insanları kafir olmaya ya da kendisine boyun eğmeye, kendi kanunlarına, kendi düşüncelerine boyun eğmeye zorlarsa o zaman bu kişi tağuttur.
Tağut bazen insan, cin, şeytan, hayvan, ağaç, taş, kadın, moda, kurum, müessese olabileceği gibi, bazen de Allah’ın kanunlarının dışında kanun koymaya kalkışan zalim bir diktatör veya zalim bir grup da olabilir.
İnsanları Allah’ın emirlerini uygulamaktan alıkoyan her türlü program da tağuttur. Mesela namaz vaktine denk getirilmek istenen ve insanları namaz kılmaktan engelleyen tüm programlar ve bu programların yapıcıları tağuttur.
Şükür ediyorum şükür ediyorum herşeye şükür ediyorum şükür ettikçe daha çok sınav yapıyor bazı arkadaşlar şükür etmiyor Allah onlara daha çok veriyor verdikçe veriyor evlilik çocuk vs biz şükür ediyoruz ben anlamıyorum biri açıklasın…
Allah ;Teala fakiri fakirliği ile, zengini zenginliği ile, evli olanı eşi ile, bekar olanı nefsi ile vesaire vesaire ile imtihan eder. Ne anne babalar görüyoruz ki; çocuklarına senin gibi olacağına keşke hiç olmasaydı diyor. Böyle bir duruma mı düşmek istersin yoksa bulunduğun duruma şükretmek mi?
Milletin sesi Allah’a gitmesin diye onları istediğini veriyormuş.benim sesim sürekli ona gidiyor,peki bana neden vermiyor…hani o comertti
Ne siz, ne biz nede bir başkası alemlere rahmet olarka gönderilen Hz Muhammed (s.a.v)’den daha değerli ve üstün olmayacağına göre; Peygamberimizin başına gelenleri, yaşadığı acı hadiseleri ve haksızlıkları göz önünde bulunduracak olursak ki zaten olması gereken budur; yaşadığımız her şey imtihanın bir parçasıdır. Verirse lütfundandır cömertliğindendir. Vermezse de ya ondan daha iyisini verecektir ya da senin iyiliğin için her ne istiyorsan o senin için bir fitne olduğu için vermemiştir. Bu arada hatırlatmak isterim; Biz Allah’ı değil Allah bizi imtihan ediyor ve ona kulluk etmemiz için yaratmıştır. Diğer bir husus da Allah sana el ayak göz vesaire herşeyi kusursuz vermiş ama sen eli ayağı gözü olmayanları göz önünde bulundurup haline şükretmen gereken yerde; Allah’ın verdiği nimetleri allah’a karşı kullanıyorsun. Çelişkili ve sıkıntılı bir durum değil mi sizce de?
Hocam bence arkadaşlar biraz katı düşünmüş.. belli ki yaşadıkları sıkıntıya Dayanamadiklarindan dolayı ve burda meselenenin ben dayanamama oldugunu düşünüyorum yani psikolojik yipranmislik diyebilirim kendimden pay biçerek.. Allah yardımcıları olsun bizimde onlarında aminn. Konunun ilmi olarak bilinmesi ve imanın güçlendirilmesi için bu konuları sizin fikrnize şöyle farklı bir açıdan yumuşatıp sorabilirmiyiz.
Diyelim ki kaideleri kuralları ibadetleri yerine getiriyoruz ve biliyoruz burası imtihan dünyası tevekkül ne teslimiyet ne ecel ne biliyoruz ibadetlerimizi dualrimizi yapiyoruz… İman etmiş bir başka müslüman kardeşimiz senin kadar ilm sahibi değil kendince Allah diyor kitap diyor hayatını idame ettriyor diyelim. Bu iki tip müslüman da illaki imtihan geçiriyor şimdi bur daki mesele ibadetlerini yerine getiren ve kaideleri bilen kardeşimiz başına bir imtihan geldiğinde teslimyet konusunda isyana kadar suruklenebilirken olaylara endişe ve stresle yaklaşıp Psklojik dirayetini yerinde tutamiyor öteki ilmi yönden zayıf kardeşimiz intihanina karşı psikolojisini rahat bir şekilde sağlıklı tutup süreci Allahİn izni ile yönetiyor.buradaki mesele nedir hocam bı fikriniz varmı
Allah ne cahilin ne de alimden bir mazeret kabul eder mi bilmiyorum ama inşallah eder. Ama rivayetlere bakılırsa şeytan tek bir günah işledi günahıonda diretti başına gelmeyen kalmadı. Hz Adem bir günah işledi günahından tövbe ettiği halde başına gelmeyen kalmadı. Yani şunu demek istiyorum kusursuz olan dindir insanlar değil. Şimdi insanların yada verdiğiniz örnekteki kişilerin zaafiyeti yanlışını dinden bir şeymiş gibi göstermek çok abes durur
Yanlış anlamadiysam hükme razı olmak gerektiği konusuna dikkat cekiyosunuz ama burda dikkat çeken mevzu şu benim için ilim sahibi kişi belki rıza göstermekte zayıf olduğu için imtihanda zayıflık gösteriyor haklısınız bence de ama cahil kişinin aklinindan verilen hükme razı olmak gibi bir düşünce dahi geçmiyor hani oldu bittiye getiriyor gibi oluyor ..burda bir hikmet yok mu hocam sizce de cahil ben teslim olayım veya verilen hükme razı gosteriyim şeklinde düşünmüyor ama sanki teslim olmuş gibi bir mutmain hal üzerine yaşıyor.. yani ilim sahibi bildiği halde yapamıyor beceremiyor.. ama cahil zaten bilmediğinden yapmıyor veya düşünmüyor ama beceriyor gibi