Alak Süresi 6 ve 7. Ayetin Meali: Gerçek şu ki insan, kendini kendine yeterli görerek ille de azgınlaşmaktadır.
Tefsiri: Müfessirlerin çoğunluğu 6. ayette eleştirilen “insan” ile bilhassa İslam’ın en anlı düşmanlarından olan Ebu Cehil’in kastedildiğini belirtirler.
Rivayete göre Ebu Cehil; Lat ve Uzza’ya yemin olsun ki; Muhammed’i namaz kılarken görürsem mutlaka ensesine binip yüzünü toprağa sürteceğim” diyerek onun namaz kılmasını engellemeye karar vermişti.
Hz. Peygamber’i namaz kılarken gördüğünde yeminini yerine getirmek isteyince hemen geri döndüğü ve garip bir şekilde elleriyle kendini korumaya çalıştığı görülmüş, niçin böyle tuhaf hareketler yaptığı sorulunca, “Benimle onun arasında ateşten bir hendek, korkunç bir varlık ve bazı kanatlı şeyler meydana geldi” demiştir.
Hz. Peygamber: Eğer bana yaklaşsaydı melekler onu kapıp parça parça edeceklerdi buyurmuş, bu olay üzerine 6-19. ayetler inmiştir
Bu ayetlerin nüzulune böyle bir olay sebep olsa da, burada ifade edilen evrensel gerçek, hangi devirde olursa olsun insanın hayat mücadelesinde yalnız kendine güvenmesi, her durumda kendisini yeterli görüp Allah’ın yardım ve tevfikinden kendisini müstağni saymasıdır.
Bu ayette zenginliğine güvenerek şımaran ve kendini yeterli görerek nankörlük eden, azgınlaşıp hakka sırt çeviren insanın böyle yapmaması gerektiğini vurgulanmaktadır. Zira gerçekte insan zayıf ve muhtaç bir varlıktır, sağlık, huzur, sükun ve emniyet içerisinde hayatını devam ettirebilmesi için öncelikle Allah’a ve kendisinin de üyesi bulunduğu toplumun diğer fertlerine ihtiyacı vardır.
Alak Süresi 8. Ayetin Meali: Oysa (kuldaki) her şey yalnız rabbine aittir (O’na dönecektir).
Tefsiri: İnsanların ellerinde bulunan baran imkanların gerçek sahibi ise kendileri değil, onu yaratan ve istediği ellerinden alma gücüne sahip olan Allah Teala’dır. Buna rağmen insanın sahip olduklarına aldanıp şımararak Allah’a itaatten uzaklaşması, kendini kendine yeterli ve başkalarından üstün görmesi, kaderinin kendi elinde olduğunu iddia etmesi vb. küstahça tutumları bilgi, iman ve basiret eksikliğinden kaynaklandığı için Allah tarafından kınanmıştır.
Alak süresini Kur’an’ın ilk inen süresi olarak kabul edenlere göre bu ayet de Kur’an’da ahiret hayatına dikkat çekmek üzere inmiş ilk ayet olup bir uyarı olarak dünya hayatının geçiciliğini, sonunda herkesin hesap için mutlaka Allah’ın huzuruna getirileceğini, bu sebeple azgınlık ve taşkınlıklardan sakınılması ve ahiret hayatı için hazırlık yapılması gerektiğini hatırlatmaktadır.
Daha sonra inen birçok ayette ahiret hayatının varlığı kesin ve net bir şekilde açıklanarak iman esaslarından biri olduğu ortaya konmuş, dünyada yapılan iyi veya kötü işlerin orada hesabının sorulup karşılığının verileceği, iyilerin ödüllendirileceği, kötülerin ise cezalandırılacağı haber verilmiştir
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı / Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsiri / C: V / bkz: 653-654