Adiyat Süresi; adını 1. ayette geçen ve “koşan atlar” anlamına gelen adiyat kelimesinden almıştır. İnsanoğlunun nankörlüğü ve mala düşkünlüğü, ahiret hayatı için harcama yapmaması ve bu yüzden onu kötü bir sonucun beklediği söz konusu edilmektedir.
Adiyat Süresi 1-5 Arası Ayetlerin Tefsiri: Savaş sırasında düşman üzerine saldıran atlar tasvir edilmekte ve eski savaşların insandan sonra en önemli unsuru olması dolayısıyla atlar üzerine yemin edilmektedir. Yeminin amacı, böylesine yararları bulunan ve insanların en çok sevdiği mallardan olan atları onlara bağışlayanın Allah olduğuna işaret etmek, özellikle sonraki ayetlerdeki mesajın önemi ne dikkat çekmektir.
Adiyat Süresi 6-8 Arası Ayetlerin Tefsiri: Burada “insan” kavramıyla genel olarak insan türünün kastedildiği. Çünkü bütün insanlarda bu tür olumsuz özelliklerin az çok bulunduğu belirtildiği gibi, özellikle hidayetten nasibini alamamış insanların söz konusu olduğu da söylenmiştir.
Bu ayetler, söz konusu insanların tabiatlarına yerleşmiş bulunan Allah’ın nimetlerine karşı nankörlük, kadir bilmezlik, mal biriktirmeye düşkünlük ve nimetin şükrünü yerine getirme vecibesini umursamama gibi olumsuz özellikleri ortaya koymaktadır.
6. ayette ki kenud kelimesinin bir hadiste şöyle açıklandığı rivayet edilir: “Öyle bir nankördür ki yalnız başına yer, kölesini döver, malı görevlerini yerine getirmez”
7. ayet insanın kendisinin de bu nankörlüğünün farkında olduğunu, buna bizzat kendi vicdanının da tanıklık ettiğini belirtmektedir. Ayete “Şüphesiz buna Allah şahittir” manası da verilmiştir Bu takdirde ayet Allah’ın verdiği nimete karşı nankörlük edenler için bir uyarı anlamı taşır. Fakat birinci mana bağlama daha uygundur.. Ayete ayrıca “Nankör kişi ahirette kendi aleyhine şahitlik edecektir” şeklinde de mana verilebilir.
Adiyat Süresi 9-11 Arası Ayetlerin Tefsiri: Dünya menfaati ve servet biriktirme hırsıyla cimrilik ve nankörlük eden kimse kendisine ne derece kötülük ettiğini düşünmeye davet edilmekte ve uyarılmakta: aksi halde o kişinin, kıyamet gününde, kabirlerde gömülmüş bulunanların dışarıya fırlatıldığı, bütün gizliliklerin ortaya döküldüğü, gönüllerde gizli olan niyetler ve maksatların açığa çıkarıldığı zaman perişan olacağı bildirilmektedir.
“Kalplerde görünenlerin ortaya konması”, niyet halinde kalıp eyleme dönüşmeyen kötü düşüncelerin mutlaka cezalandırılacağını değil; davranışların dayandığı niyet ve yöneldiği amaçların değerlendirileceğini ifade etmektedir.
11. ayette “İşte o gün (anlayacaklar ki) rableri onlardan tam manasıyla haberdardır” buyurulması. Allah Teala’nın onların niyetlerini ve yaptıklarını önceden bildiği gibi kıyamet gününde de her şeyden haberdar olduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü O’nun ilmi sonsuzdur, hiçbir şeyden gafil değildir, gizli olanı da aşikar olanı da, öncekini de sonrakini de bilir.
Dünyada verdiği nimetlere karşı nankörlük ve cimrilik ederek bu nimetlerden Allah yolunda harcamamış olan kimselerin yaptıklarından da mutlaka haberdardır ve Ahirette bunu gösterecek, yapılanların karşılığını da verecektir.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı / Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsiri / C: V / bkz: 671-673